POLİTİKA




ANA SAYFA



İLETİŞİM



YAZARLAR

Mustafa Kımıl


Çiğdem Akça


Adnan Dağıstanlı


Dr.Ömer Uluçay


Seçim Seziş


Fikret Adamhasan


Nagehan Tekbaş


M.Ali Nalbant


Merve Kımıl


Aşık Ali İlhami





Mekin Şahin İddialı


CHP Yüreğir Belediye Başkan A.Adayı Mekin Şahin, Yüreğir insana hizmet sunan Çukurova'nın Akdeniz İncisi olacak, dedi.

"Modern 'Hayvan ve Üretici Pazarları' ve kooperatifleşme ile halkımızın aracısız alım satım yapmasını sağlayacağız. Yüreğirli sokak aralarına kurulan pazarlarda değil üstü kapalı semt pazarlarında alış verişini yapacak. Halkın yerel iktidarını 'Mahalle Meclisleri' ile hayata geçireceğiz." diyen Mekin Şahin, Üniversite sınavlarına girecek gen çlerimize ücretsiz hazırlık kursları açacağız, Üniversite gençliğini Yüreğir'e çekeceğiz. Yüreğir'i yeniden yaratacağız, iddiasında bulundu.

Bu haberi paylaş:




CHP, DURAK'a resmen talip


Haber Türk Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Muharrem Sarıkaya, gazetesindeki bugün kaleme aldığı ‘Sürpriz adaylar' başlıklı köşe yazısında CHP'nin Aytaç Durak'a teklif götürdüğünü yazdı. İşte o köşe yazısı... "5 kez Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Aytaç Durak'a CHP resmen talip oldu. Oysa CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın'ın kısa bir süre önce Durak ile ilgili soruya yanıtı net olmuştu: ‘Adana'yı CHP olarak alacağımızı görüyoruz, partili bir arkadaşımızı aday yapabiliriz' Bu söze karşın Durak birkaç gün önce CHP'den aday olabileceğine ait sinyaller vermeye başladı. ‘Anken yaptırıyorum, nereden aday olacağıma halk karar verecek' demişti. Bütün bu gelişmelerin nedeni dün ortaya çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Durak ile buluşarak adaylık konusunda ön görüşme yaptığını açıkladı. Adnan Keskin ile görüşmemizde Keskin bu görüşmeyi Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde yaptığını söyledi. Ve ekledi. ‘HENÜZ KESİNLEŞMİŞ DEĞİL. BİR ÖN GÖRÜŞME YAPTIK. SAYIN DURAK'DA SICAK BAKIYOR. TABANIMIZDAN GELEN GÖRÜŞLERİ DE DİKKATE ALACAĞIZ."

Bu haberi paylaş:




KOZA 20. KEZ AÇILDI

Adana'da 20.Uluslararası Altın Koza Film Festivali, Türk Sinemasının 4 yapraklı Yoncası'nın katıldığı törenle başladı.

Sinema dünyasından çok sayıda ünlüyü ağırlayan gece, renkli görüntülere sahne oldu. Sevilen sanatçı Göksel de festivale sevilen parçaları ile renk kattı.

Adana Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen ‘20. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılışı Merkez Park içerisindeki Amfi Tiyatro’da gerçekleştirildi.
Türk sinemasının ‘4 yapraklı yoncası’ olarak adlandırılan Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın’ın katılımıyla başlayan törende, Şoray’a Halit Ergenç, Girik’e Sinan Tuzcu, Koçyiğit’e Yetkin Dikinciler, Filiz Akın’a da Yiğit Özşener eşlik etti.

4 yapraklı yonca, törene partnerleri ile birlikte bindikleri ‘antika arabalar’ ile geldi.
Ünlülerin arabadan inip halkı selamlaması ile adeta amfi alkıştan yıkıldı.
Tören alanının girişinde festivalin ev sahibi Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, eşi Serpil ile birlikte davetlileri karşıladı.

Çok sayıda sinema oyuncusunun, film yapımcısının ve sinemaseverin katıldığı gecede, sanatçı Göksel de eski Türk filmleri müziklerinden derlediği parçaları söyledi.

Bu haberi paylaş:




Devlet Bahçeli;
Elini MHP’li belediyeden çek, kırarız!


MHP lideri Devlet Bahçeli dün Tokat’tan AKP’ye sert çıktı: Belediyelerimizin başarısı hasis ve haris iktidar zihniyetini iyice tahammülsüz yaptı. Belediyelerimiz büyük bir zulüm ve baskıyla karşı karşıya. AKP elini MHP’li belediyelerden çekmelidir; yoksa o eli kırmasını biz çok iyi biliriz.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün Tokat’ın Niksar ilçesine gitti. Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigar’ı makamında ziyaret eden Bahçeli, belediyenin çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bahçeli, gazetecilerin “BDP’li milletvekillerinin eylemlerde ön sıralarda yer alarak polislerle tartışmalar yaşamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” yönündeki soruyu şöyle yanıtladı: “Bundan sonra mücadelelerini TBMM’de yemin töreninde de TBMM çatısı altında ne düşünüyorlarsa onları tartışmanın anlamının farkında olmalılar. Yoksa milletvekilliğiyle bağdaşmayan, militan ruhu ile sokaklarda halkı tahrik edercesine devlete karşı ayaklanma provaları bir milletvekiline yakışmamaktadır. Siyasi iktidar bu anlamda gerekli tedbirleri almalıdır.” Bahçeli, “Kandil’e bayrak dikilmesi”yle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de, “Onu Sayın Başbakan anlamakta zorluk çekiyor. Kandil’e bayrak dikmek demek, Türkiye’ye Kandil’den yöneltilecek her türlü tehlikeye karşı Türk devletinin varlığı ve kudretini orada hissettirmek demektir” diye konuştu. Niksar Belediyesi’nin açılışlarını yapan Bahçeli halka hitap etti. Bahçeli, “Belediyelerimizin başarısı hasis ve haris iktidar zihniyetini iyice tahammülsüz yapmıştır. Belediyelerimiz büyük bir zulüm ve baskıyla karşı karşıyadır” dedi.

Devlet Bahçeli şöyle devam etti: “Sizlerin oyuyla sorumluluk üstlenen arkadaşlarımız sindirilmeye, partimizden koparılmaya çalışılmaktadır. Teftiş baskısı, sahte ve düzmece ihbarlar, mesnetsiz ve uydurma isnatlar, içi boş ve temelsiz şikâyet mektupları fırsatı ganimete çevirme telaşında olan çürümüşleri harekete geçirmektedir. Niksar’dan söylemek isterim ki; belediyelerimize yönelik haksızlığın ve usulsüzlüğün içinde kimler var ise bunun hesabını mutlaka yargı önünde vereceklerdir. Mülkiye müfettişlerinden ya da belediye kontrollerinden iktidara uşak olanlar bu devran son bulduktan sonra, siyasi hamileriyle birlikte kaçacak yer dahi bulamayacaklardır. Herkes aklını başına almalıdır. Sabrımız tükenmektedir. AKP elini MHP’li belediyelerden çekmelidir; yoksa o eli kırmasını biz çok iyi biliriz.”

Bu haberi paylaş:




Şerefliysen açıkla...
Bir başbakan asla karnından konuşmaz!


Alman vakıflarından para almakla suçlanan CHP lideri Başbakan’a böyle seslendi! "Şerefliysen açıkla..."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni yasama döneminin ilk grup toplantısında, CHP’li belediyelerin Alman vakıflarıyla para ilişkisi içinde olduğunu iddia eden Başbakan’a sert tepki gösterdi. Erdoğan’ı iddiasını ispatlamaya çağıran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: Para aldığımızı söyledi. 24 saat geçmeden çark etti. İma ettiği belediyelerin isimleriyle birlikte bildiği her şeyi kamuoyuna açıklasın. Şerefli bir Başbakan’ın yapması gereken budur. Aksi takdirde şerefli Başbakan görevini ihmal etmiş ve suç işlemiş olacaktır.

Başbakan Erdoğan’a bu sözlerle yüklenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri’nin köstebek bakanını ve Alman vakıflarıyla ilişkisi olan belediyeleri açıklamasını istedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Alman vakıfları ile CHP’li belediyeler” ile ilgili sözlerine sert yanıt verdi. Önce PKK’ya kaynak aktarıldığının söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, “24 saat geçmeden çark etti” dedi. “Lafları cımbızlamışlar, düşünün Başbakan medyadan şikayet ediyor” diyen CHP Genel Başkanı, “Bir Başbakan karnından konuşmaz” dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti: “Sayın Başbakan’a bir çağrıda bulunuyorum. Bir Başbakan karnından konuşmaz. Başbakan vakit geçirmeden hemen bugün ima ettiği CHP’li belediyelerin isimleriyle birlikte bildiği her şeyi, ayrıntıyı gizlemeden, atlamadan kamuoyuna açıklasın. Şerefli bir Başbakan’ın yapması gereken budur. Üzerine tekrar basarak söylüyorum, şerefli bir Başbakan bu konuda ne bilgi ne belge varsa gizlice benimle değil Türk halkıyla televizyonların ve basının önünde vakit geçirmeden acilen paylaşsın. Aksi takdirde şerefli Başbakan görevini ihmal etmiş olacak ve suç işlemiş olacaktır. Başbakan’ı suçüstü yakalanmanın korkusu ve telaşı sarmıştır.” “Defalarca sordum, o cenahtan tık yok. Ben dayanamıyorum bir daha soracağım Deniz Feneri’ndeki köstebek bakan kim Sayın Başbakan, bir çık anlat Allah aşkına” diye seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Bir bakan köstebeklik yapar mı arkadaşlar, arama yapılacak önceden haber veriyorlar. ‘Aman ha geliyorlar arama yapmaya dikkatli olun. Belgeleri imha edin.’ Kim yapıyor bunu, ey şerefli Başbakan çık bu konuları anlatsana, bir dinleyelim.”

Kılıçdaroğlu, terörle mücadele konusunda da AKP’nin sınıfta kaldığını söyledi. CHP lideri, “İktidar olduklarında sıfır terör vardı. Şimdi Türkiye terör bataklığına düştü. Çıkıp hükümetle PKK görüşüyor dediğimizde en ağır hakaretleri ettiler. MİT-PKK görüşmeleri ortaya çıkınca itiraf ettiler, ‘Benim özel temsilcim görüşüyor’ diye. Bununla yetmez çıkıp söylemelisin bu yüzde 95 uyum nedir. Bu görüşme terörü bitirmek için değil terörü ertelemek için yaptı. AKP açıkça terörün olmadığı bir ortamda seçimlere gitmek istiyordu. Hatırlayın PKK o dönemde 3 kez ateşkesi uzattığını açıkladı.”

Bu haberi paylaş:




CHP'li Akyol "Vatandaşın 10 Yılı Azimle Çalındı"

CHP Seyhan Belediye Başkan aday adayı Yalçın Akyol, ”Toplumun her kesiminden gelen desteğe çok teşekkür ediyorum, ama halkımızda biliyor ki, biz ilk göreve geldiğimizde oturacak bir sandalyemiz bile yoktu. Yılmadık, Seyhanlı’ya verdiğimiz hizmet sözünü yerine getirebilmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Mavi marketleri kurduk ve kültür şenlikleri düzenledik. Şimdi bakıyoruz Seyhan Belediyesi Seyhanlı’ya hizmet vermeyi bırakın halkın sorunlarını bile dinlemiyor. Seyhan biliyorsunuz ikiye ayrıldı Seyhan ve Çukurova olarak. Seyhan Belediyesi’nin bütçesi Çukurova’nın bütçesinin iki katı. Gelin görün ki ne hizmet var ne de bir çaba var. Peki, ben buradan soruyorum. Seyhan Belediyesi’nin bu paraları nereye gidiyor” diye konuştu.

Seyhan Belediyesi için aday adaylığını açıklayan Yalçın Akyol, Seyhanlı vatandaşların azimle 10 yılının çalındığını kaydeden Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üzülerek şunu belirtmek isterim ki Seyhanlı vatandaşlarımın azimle 10 yılı çalınmıştır. Buradan söz veriyorum. Aday olup seçimi kazandığım günden itibaren hem çalınan 10 yılı hem de AKP’nin balonunu patlatacağım. Seyhanlı bizim dönemimizde olduğu gibi tekrar hizmet atağına geçecektir. Şimdi bakıyorsunuz kentsel dönüşüm yaptıklarını iddia ediyorlar. Bu tamamen yalan. Kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm yapıyorlar. Biz buna da son vereceğiz. Belediyecilik demek kaldırım ve yol yapmak demek değildir. Zaten bu görevler belediyenin asli görevleridir. Biz göreve geldiğimizde kültür şenliklerini tekrar başlatacağız. Yaptığımız kültür etkinlikleri ile bırakın Seyhan’ın Türkiye’de çok büyük ses getireceğiz”.

Bu haberi paylaş:




BBP Genel Başkanı Destici
Vidaları sökenleri açıkladı


BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin açıklamasının, olayın aydınlatılması yönünde önemli bir katkı olduğunu düşündüğünü belirterek, 'O gün orada bulunanlar sivil değil resmi personeldi' dedi.

Destici, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasıyla ilgili açıklamalarının büyük yankı yaptığını söyledi.

BBP Genel Başkanı Destici, Cumhurbaşkanı Gül'ün bahsettiği görüntüleri kendisinin de izlediğini, helikopterin düştüğü yere ilk ulaşan 60-70 kişilik ekibin sivil değil resmi personel olduğunu ve bunların isim listesinin özel yetkili savcılıkta bulunduğunu ifade etti. O gün orada bulunan ekipteki resmi personelin kim olduğunun tek tek bilindiğine dikkati çeken Destici, şunları kaydetti:

'O bölge polis bölgesi değil, polis oraya gitmeyeceğine göre, helikopterin başına ilk kimin gittiği belli. Cihazı helikopterden sökenler de belli. Rastlantı değil, biri başında duruyor, biri GPS cihazlarını söküyor. Rastgele gelmemişler, o cihazları sökmek için özel aletler gerekir, o aletlerle gelmişler.

Olayın takipçisi olacağız. İhmalse de, kusursa da, kasıtsa da bu ortaya çıksın. Soruşturma genişletilmeli, sorumlu olan herkes yargı önüne çıkartılmalıdır. Orada o gün kim vardı, hepsi biliniyor. Cihazları kimin söktüğü de biliniyor. Tıpkı Ergenekon, Balyoz ve Şike gibi bu konu da genişletilerek ele alınmalı, süreç hızlandırılmalı ve sorumlu olanlar kimler ise gerekli hukuki işlem yapılmalıdır. Sayın cumhurbaşkanının konuyu kamuoyuyla paylaşması, olayın aydınlatılması yönünde önemli bir katkıdır.'

Bu haberi paylaş:




Zeybek'ten savcılara çağrı

Zeybek Savcıları PKK'yı destekleyen yazarlar hakkında işlem yapmaya çağırdı.

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, son günlerde yaşanan terör olayları ile ilgili olarak ''Savcıları, terör örgütünü destekleyen yazarlar ve siyasi parti hakkında harekete geçmeye çağırıyorum. Terör örgütü resmen şımartılmıştır'' dedi.

Zeybek, yaptığı yazılı açıklamada, terör olaylarının bir meydan okuma olduğunu belirterek, gereğinin yapılmasını istedi.

Zeybek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Savcıları, terör örgütünü destekleyen yazarlar ve siyasi parti hakkında harekete geçmeye çağırıyorum. Terör örgütü resmen şımartılmıştır. Biz terör örgütünün, 'resmi' dedikleri, terör üniformaları içinde ve zaferi işaretleri ile Habur'dan geçtiklerini, mahkemelerin ayaklarına gidip beraatlarını verdiklerini gördük. Bu görünendi. Ama işin görünmeyeni ortaya çıktı. Görünmeyen bundan çok daha tehlikeliymiş. Yani psikolojik üstünlüğü kaybetmeyi çok önemli buluyorum. Artık şehitlerimizin sayısını bile ay, ay takip edemez hale geldik.''

Terörü önlemenin birçok yöntemi olduğunu bunlardan birinin kara harekatı olduğunu kaydeden Zeybek, terörün psikolojik üstünlüğünün kesilmesi gerektiğini bildirdi.

Terörü desteklemek, teröre cesaret verici konuşmalar yapmanın hiçbir şekilde düşünce özgürlüğü olmadığını belirten Zeybek, açıklamasının devamında şöyle dedi:

''O terör birikiminin unsurlarından birisidir. Dolayısıyla PKK'yı öven, eski marksist, şimdi liberal birtakım yazarlara müsamaha, teröre destektir. Terörün yan kuruluşu olduğu apaçık belli olan siyasi partiye gösterilen müsamaha teröre destektir. Onun için devlet yasalar içerisinde kalarak terör örgütünün üzerine çökmeli, terör örgütünü her alanda bitirmelidir.

Bir taraftan da birtakım tuzu kuru adamlar, gazetelerin televizyonların köşesine kurulmuşlar, patronlarından büyük paralar alarak terör örgütünün propagandasını yapıyorlar. Bunlara gösterilen müsamaha devam ettiği müddetçe terör örgütü üstünlüğü koruyacaktır. Dolayısıyla, terör örgütü yandaşlarına, meddahlarına, PKK perestlere çok yönlü bir hareket yapılmalıdır. Bu ülkede PKK severler var. Birtakım yazarlar çıkıyor, PKK'yı seviyor. Böyle bir şey olur mu? Terörü övmek fikir özgürlüğü değildir. O teröristin başka bir çeşididir. Teröristi övdüğün zaman, terörist örgüte eleman sağlama imkanı sağlıyorsun. Meselenin üzerine çok yönlü gitmek lazım.''

Bu haberi paylaş:




CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu;
"AKP, terörün tek sorumlusu"


CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın “Köstek oluyorlar” eleştirisine sert çıktı: Bugün terör varsa tek sorumlusu AKP. Göz göze, kol kola PKK ile görüşeceksin, sonra kalkıp muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz politika ancak Erdoğan’a yakışır!

CHP’li İsa Gök, “PKK’nın ’imkan ve kabiliyeti’ne dokunulmayacağı belirtilmiş. Bu yüzden görüşme içeriği ve niteliği gözden kaçırılmak isteniyor” dedi.

CHP’li Namık Havutça: Terörle mücadelenin ön koşulu budur. Önce terörü bitirip sonra Türkiye’de standartları yükseltmeyi konuşmalıyız.

MHP’li Ali Halaman: Terörle mücadele edecekler Silivri’ye yollandı. ABD’de Başbakan’ın kafasını doldurdular, ’hem mücadele hem müzakere’diyor!

MHP’li Yusuf Halaçoğlu: Hukuk tanımayanla masaya oturulmaz. Tanısa teröre bulaşmaz. Hükümetin terörü iyi tespit ve tahlil edemediği ortada...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki makamında bir grup gazetecinin, gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “terörle mücadelede muhalefetin destek değil, köstek olduğu” yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Nerede köstek olduk, bir açıklasa bari. Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Biz nerede köstek olmuşuz, bunu açıklamalı önce” dedi. “Türkiye’de bugün terör varsa, tek sorumlusunun AKP Hükümeti olduğunu” ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi terör bataklığına sürükleyen AKP değil mi? Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup konuşmalar, görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan’a yakışır. Devlet adamı kimliği bile söz konusu değil. Biz sorunu çözmek için sorumlu davranıyoruz, o sorunu büyütmek için sorumsuz davranıyor, aramızdaki fark bu” görüşünü savundu.

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Başbakan, terörle mücadelede siyasi kanat ile müzakerenin devam edeceğini söylüyor. Siz ne anlıyorsunuz” sorusunu, “Anladığım şu; Recep Tayyip Erdoğan ile PKK arasında görüşmeler devam edecek. Bu doğru değil, onaylamıyoruz” diye yanıtladı.

Bu haberi paylaş:




O masada neler konuşuldu?

Topal dosyasından, Çankaya'daki Susurluk zirvesinin tutanakları çıktı. Savcı, Erbakan'ın bu zirvede bahsettiği '2. MİT raporu'nu istedi.

Radikal'in haberine göre; Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın’ın ifadeleri ile genişleyen fail meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmada önemli bir adım daha atıldı. Savcı, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın talimatı üzerine Susurluk konusunda hazırlandığı belirtilen ‘2. MİT raporu’nu istedi.

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen ve Ayhan Çarkın ifadeleri üzerine genişletilen fail meçhul cinayetler soruşturması sürüyor. Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin dava dosyası kısa bir süre önce İstanbul Savcılığı’nca istenilmişti. Gelen Topal dosyasından, 22 Aralık 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başkanlığında Çankaya Köşkü’nde yapılan tarihi ‘Susurluk zirvesi’nin 75 sayfalık tutanakları çıktı. Buna göre, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, toplantıda Susurluk kazasında ortaya çıkan polis-mafya ve siyasetçi ilişkilerinin ‘vahim noktada’ olduğunu ve bunun araştırılması için MİT’e talimat verdiğini anlatıyor. Ortaya çıkan bu bilgi nedeniyle soruşturmayı sürdüren savcılardan Hakan Yüksel harekete geçti. Yüksel, MİT’e yazı yazarak ‘2. MİT raporu’ olarak bilenen raporu istedi.

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, iktidar ve muhalefet liderlerin bir araya geldiği toplantıda, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu’nun görevden alınmasına ilişkin tartışmalar bulunduğu da öğrenildi. Öte yandan, tanık olarak ifadesine başvurulan Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu’nun Azerbaycan ile ilgili 15 sayfalık bölümünün, ‘Uluslararası ilişkiler gerekçesiyle’ rapordan çıkartıldığını anlattığı öğrenildi.

Zirvede liderler neler söyledi?

Cumhurbaşkanı Demirel: Elinizde ne kadar mahrem bilgi varsa burada açıklayın.
Başbakan Necmettin Erbakan: Bana MİT ve Başbakanlık ve Teftiş Kurulu’ndan gelen ön raporlar, şu ana kadar kamuoyuna yansıyanlardan çok vahim. İki önemli olay var. Bunları savcılar kapatmışlar. Biz yeniden soruşturma açtırıyoruz. Bunlardan bir tanesi Gaziantep’te Yaprak Televizyonu sahibinin kaçırılması olayı, diğeri ise Söylemezler olayı. Şu anda kamuoyuna yansımayan olaylar da var. Maalesef bazı siyasilerin yakınları da bu olaylara karışmış. İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu bana gelip Ömer Lütfü Topalı üç özel tim görevlisi polisin öldürdüğünü söyledi.
Süleyman Demirel: İstanbul’a gittiğimde vali ve emniyet müdürü yanıma geldi. Yazıcıoğlu bana da üç özel tim görevlisinin Topal’ı öldürdüğünü söyledi.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller: Biz Yazcıoğlu’nu Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na bilgi verip bize bilgi vermediği, elindeki bilgileri savcılığa iletmediği için görevden aldık. Sayın Yılmaz bir çok şey söylüyor. Siz Abdullah Çatlı’yı tanımıyor musunuz? Senin kongrende senin için çalışmadı mı? Seninle birlikte çekilmiş fotoğrafları var.
ANAP lideri Mesut Yılmaz: Biz buraya polemik yapmaya gelmedik.
Başbakan Erbakan: Buradaki konuşmaları gizli tutalım, kamuoyuna açıklamayalım.
Mesut Yılmaz: Neden gizli tutuyoruz böyle bir kararımız yok ki.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal: Evet böyle bir kararımız yok.

Bu haberi paylaş:




Marjinal'ce


Bu karikatürü paylaş: