Ne çok severdim.çünkü yaz tatili bitecek ve okullar açılacaktı. Her zaman okulu ve öğrenci olmayı çok sevdim.
Ders çalışmak ve öğrenmek benim için bir amaçtı.
Takdirlik bir öğrenci olmak ve bütün öğretmenlerin tarafından sevilmek, takdir edilmek ayrıca çok güzeldi.
Bizim okulumuz büyük bir aile gibiydi.
Özel Seyhan Işık Lisesi, 300 kişilik gündüzlü ve yatılı öğrencileriyle, o yıllarda Adana’nın gözde okullarından birisiydi.
Okulumuz tüm gün eğitim veriyordu. Ve bütün dersleri alıyorduk.
Şimdiki gibi sözel, sayısal, eşit ağırlık gibi bölümler yoktu.
Fizik, kimya, matematik, edebiyat, felsefe, coğrafya, tarih, ingilize kısacası bütün dersleri öğreniyorduk.
Öğretmenlerimiz eğitim kadar öğretimede önem veriyorlardı.
Sonbaharı yazayım derken bu yazı bana bütün eski okul anılarımı hatırlattı.
Arkadaşlarım, tam 27 yıl sonra onlara ulaştım, internet mucizesi sayesinde...
Meğer ne unutulmaz, güzel günlermiş o yıllar. Orta okul ve lise tam altı yıl birlikte okuduk.
Geriye dönüp baktığımda hiçte kötü bir anım yok, arkadaşlarım ve öğretmenlerim bende hep sevgi dolu izler bırakmış.
27 yıl önce arkadaşlarım ve öğretmenlerime yazdırdığım hatıra defterimi okudum geçen gün.
Ne kadar duygulandım, benim için yazılan güzel sözler içimi ısıttı…
Mesela Psikoloji öğretmenim Tufan Doruk ”Sevgili kızım, çalışmalarında ciddi, davranışlarında tutarlı, görünüşünde vakur, duygularında sade,
ince ruhlu,amacına kararlı adımlarla ilerleyen sen kızımın hayat boy başarılı olmanı diler. Böyle bir yavruya sahip aileni kutlar,
kadir birliğine teşekkür ederim… 25.05.1982”
Müdür muavinimiz ve Fen öğretmenimiz Füsun Şensert, ”Çiğdemciğim,derslerdeki başarıların, arkadaşların arasındaki tavırların,
ağırbaşlı ve kararlı oluşun en çok beğendiğim yanlarından bazıları. Umarım değişmezsin… 06-06-1982”
İngilize öğretmenim Talat Akarcalı ”Değerli öğrencim,zaman bütün insanlara layık olduğu şeyleri verir. Başarı ve mutluluk et ve tırnak misali,
birbirinden ayrılmayan iki unsurdur. Ancak bir takım özellikleri gerektirir. Bu özelliklerin tümünü sende görüyorum.
Gelecekte sizleri toplum içinde mevkii sahibi, topluma kendini her yönüyle kabul ettirmiş insan portresi içinde görmek,
biz öğretmenleriniz için en büyük gurur ve mutluluk kaynağı olacaktır… 09.08.1982”
Edebiyat öğretmenim Remziye Çetiner (onun sayesinde 25 yıl sonra sözelden 400 küsür puan alarak üniversiteyi tekrar kazandım),
”sevgili yavrum, hayatta en önemli şey nerede değil nasıl yaşadığımızdır. Yanı başımızda yaşayan insanların arasında,
ruhumuzu sınavdan geçirmeyi öğrenirsek iyi ve mutlu bir hayat bizim demektir. Zaman zaman çoğu insanlar bizden, yaşamın anlamını,
onun sevinçlerini, acılarını, ıstırap ve felaketlerini tanımlamamızı istemişlerdir. Buna kısa ama anlamlı bir cümleyle şöyle cevap verebiliriz.
”Başkaları için her zaman daima en iyiyi, en güzeli, en doğruyu yapmaya çalışın, hele içten gülümsemenizi esirgemeyin.
”Ömrünce, bu hayat gerçeklerinin değerini unutma canım. Düşlediğin gibi bir yaşamın olmasını isterim... 14-04-1983"
İngilize öğretmenim Seza Özaykan, ”Bizler hayata ilk gözlerimizi açtığımızda bizi dünyaya getiren annemiz sevgiyi aşılar bize.
Sever karşılık beklemeden tüm varlığıyla acılara göğüs gererdi. Sonraları büyürüz. Kendi aklımızla hareket edebiliğimizde sevgiyi başka yerde ararız,
dost arkadaş edinmeye, çevremizi genişletmeye çalışırız. Sevginin yaşamımıza tat katacağına inanır ve en yüce duyguyu tatmaya çalışırız.
Ama bu seferki sevgi ana, baba, kardeş sevgisi olmayıp, karşılık gördükçe kutsallaşarak ve boşluğu hiçbir zaman doldurulamayacak bir sevgidir.
Bir yangın gibi büyür içimizde alev alev, sonra sarar tüm benliği… Hayatın sarp ve dikenli yollarından kolaylıkla geçmeni dilerken,
en güzel yarınların seninle olmasını isterim Çiğdem… 10-05-1983"
Matematik ve geometri öğretmenim Demet Demirer, öğretmenim olduğu için her zaman çok şanslı olduğuma inandığım sevgili öğretmenimde benim için çok
güzel temennilerde bulunmuş... 15-05-1983
Okuldaki kız arkadaşlarımda benim için çok güzel şeyler yazmışlar..
Sevgili Mücehher, Elvan, Gökçay, Tülin, Eser, Kübra, Ülkü, Dürrin, Nursen, Nadide, Sevilay… Sizleri hiç unutmadım sevgili kız kardeşlerim.
Erkek arkadaşlarıma defterimi yazdırmamış, kız arkadaşlarıma ayrıcalık yapmışım.
Bu arada, 27 yıl önce bile bu gün olduğu gibi, benim için hem cinslerimin yerinin ayrı olduğunu bir kez daha fark ettim.
HER SONBAHAR GELİŞİNDE,
SARI SARI YAPRAKLAR ,
KURU DALLAR ARASINDA SİZ GELİRSİNİZ AKLIMA..
SEVGİLİ OKULUM, ÖĞRETMENLERİM VE TÜM ARKADAŞLARIM İYİ Kİ VARSINIZ…