Çiğdem AKÇA

Ana Sayfa | Haberler | Yeni | İletişim
  
    

Kurtlar Sofrası; Siyasette kadın...



Kadının, toplumda belki de en az oranda kabul edildiği ve karar verici konumda olduğu alandır siyaset. Bunun sebebi yine diğer alanlarda olduğu gibi “erkek egemen anlayış ve toplumsal rollerdir.”

Genelde kadınlar ya bir erkeği desteklemek ve bir konuma getirmek yada yakınlarına iş bulmak amacıyla siyasette oluyorlar. Ve kadın kollarına sıkıştırılıyorlar. Karar mercii olan il ve ilçe yönetimlerine seçilebilen kadınlar çok az... Yaklaşık 30 kişilik listelerde ya 1 ya da 2 kadın ancak görebilirsiniz. Eğer 5-6 kadın varsa, artık o partinin seçimlerde bir yerde olması çok zor duruma gelmiş demektir. Çünkü erkekler ancak popüler partilerde siyaset yaptıkları için, hemen daha çok seçilme şansları olan partilere gitmekte bir sakınca görmezler...

Aslında nüfusumuzun yüzde 51'inin kadın olduğunu düşünürsek, bu oranı temsil edecek kadın milletvekili seçtire bilmek için çok mücadele etmemiz gerektiğini görürüz. Daha çok kadının siyasette yer almak, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, muhtar veya milletvekili olabilmek için mücadele etmesi gerekiyor. Mücadele etmesi şart, çünkü bu ”kurtlar sofrasında” yer alabilmek çok zor. Sabır ve mücadeleden yılmamak çok önemli. Siyasette "vefa bir semt adıdır" der eski kurtlar, çok haklılar da. Çünkü siyaset, yaparken verdiğiniz emekleri bir kara delik gibi yutar, dava arkadaşlarım dediğiniz kişiler ancak eleştirir ve hatalarınızı arar. Herkes birbirinin eteğinden çekerek, tırmanmasını engellemeye çalışır.

Neden böyle derseniz 1998 yılından beri siyasetin içinde aktif görevler alan ve 2007 ve 2011 yıllarında milletvekili adayı olan ben cevap veremem. Çünkü ben değil biz diyen anlayışı savunan ben ne kadar az insanın benimle aynı fikirde olduğunun farkına vararak hep üzüntü duymuşumdur. Birlik, beraberlik olmayan yerlerde başarı olması mümkün değildir. Takdir değil, yıkıcı eleştiriyle motivasyon olamaz. Emek olmadan da hiç bir şey olmaz.

Siyaset her aklı başında insanın içinde olması gereken bir oluşumdur. Bir devlet adamlığı anlayışıdır. Allahtan korkan, kuldan utanan insanların işidir..

Şimdi bu anlayışlardan uzak insanların yaptığı, gerçek devlet adamlarının kenarda durduğu ülkemizde, bu kadar sorunun yaşanması da çok normaldir. Hayatımıza şekil veren, yaşamımızdaki her türlü kural ve kaideyi, yasalar aracılığıyla belirleyen siyasetin içinde olma kriterlerine sahipsek, gün memleket için hizmet günüdür.

Bu vatan bizimdir ve verilecek bir çakıl taşımız bile yoktur…..

Ne Mutlu ATATÜRK MİLLİYETÇİSİ olana!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!


Bu yazıyı paylaş: